İnfertilite

Varikosel ve Tedavisi

VARİKOSEL VE TEDAVİSİ

Varikosel özellikle genç erkekleri ilgilendiren önemli bir sağlık sorunudur. En basit ifadeyle testiste(yumurta) bulunan toplardamarların genişlemesi ve içerisinde kan birikmesi olarak tanımlanabilir. Bu rahatsızlığın bu kadar önemli olmasının nedeni kısırlık(infertilite) ve ağrı yapabilme ihtimalinin olmasıdır. Çocuk sahibi olmak için uğraşan erkeklerde yapılan tetkiklerde sperm analizinde bozulma saptanırsa ilk olarak varikosel akla gelmektedir.

Varikosel özellikle sperm hücrelerinin hareketinde bozulma(astenospermi)  yaparlar, bunun yanında sperm sayısında azalma(oligospermi) ve morfolojisininde bozulma(teratospermi) yapabilmektedir,bu parametrelerin hepsinde ayrı ayrı bozulma yaptığı gibi genellikle tüm parametrelerde birlikte bozulmalar yapabilmektedir. Ayrıca son zamanlarda  önemi anlaşılan ve popüler hale gelen  sperm DNA’sında bozulmalara da neden olabilmektedir.Bu kadar sperm hücreleri üzerine olumsuz etkileri olan varikoselin tedavisi nedir biraz ona bakalım;

TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Varikosel ameliyatı karın alt bölgesinde yaklaşık 3 santimetrelik bir kesi ile yapılmaktadır. Kesi yerine göre  subinguinal, inguinal, retrtoperitoneal gibi farklı isimler almaktadırlar. Bu yöntemlerin birbirine göre bazı avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır.

Klasik açık cerrahide toplar damarlar bulunur ve bağlanırlar. Atar damar ve lenf damarları ise korunarak istenmeyen etkiler görülmesi engellenmektedir. Büyütme olmadığı için çok küçük damarlar seçilememekte ve bağlanamamaktadır. Bu ise ileride hem ameliyatın başarı oranını düşürmekte hem de  varikoselin tekrar etme olasılığını arttırmaktadır. Aynı zamanda çok küçük  atar damar ve lenf damarları görülemeyebildiği için istenmeyen yan etkiler oluşma ihtimali artmaktadır.

MİKROCERRAHİ YÖNTEM

Günümüzde mikrocerrahi olarak bilinen yöntemde özel olarak geliştirilen bir mikroskop ile ameliyat alanı normal gözümüzle göremediğimiz kadar büyütülür ve daha fazla sayıda toplar damarı bağlamamızı sağlar, bunun yanı sıra korunmasını istediğimiz atardamarları ve lenf damarlarını  daha iyi ayırtetmemizi de sağlamaktadır. Bu sayede ameliyatların başarı oranları daha yükselmekte, bunun yanında tekrar etme olasılığı da daha düşüktür. ayrıca istenmeyen yan etkilerin görülme olasılığı da daha düşüktür. Ortalama 20-30 dakika süren bir ameliyattır. Aynı gün hasta taburcu olabilmektedir.  1 hafta sonra ise normal yaşantısına devam edebilmektedirler.

Detaylı bilgi ve sorularınız için 0545 9230400 numaralı whatsapp hattından mesaj yazabilirsiniz

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir